Genel Haciz Yolu İle İlamsız İcra Takibi - Kale Tanyolaç Hukuk Bürosu
İcra ve İflas Hukuku kapsamında alacaklı, alacağının tahsil edilmesi için her somut olayda farklı değerlendirilmek üzere, haciz, iflas ve rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yollarından birisini seçip, seçtiği yola istinaden borçlu aleyhine icra takibi başlatma hakkına sahiptir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre; alacaklı, para ve teminat borcundan kaynaklanan tahsil edemediği alacağının ispatı ve tahsilini sağlayan mahkeme ilamı tesis etmeden veya borçlu tarafından imzalanmış kambiyo vasfını haiz belgeyi İcra Müdürlüğü'ne sunmadan borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi (Örnek No: 49) başlatabilir.
Ülkemizde mevcut yargılama sürelerinin uzun, ticari faaliyet gösteren şirketlerin ise iflas riski göz önünde bulundurulduğunda, mahkeme kararına gereksinim duyulmaksızın alacağın hızlı bir şekilde tahsili için belirttiğimiz takip türü son derece etkili ve değerlidir.
A.Takip Nasıl ve Nerede Başlatılır?
Yazılı, sözlü veya elektronik şekilde İcra Müdürlüğü'ne sunulacak takip talebi doğrultusunda icra takibi başlatılmaktadır. Takip talebinin içeriğinde mevcut olması ve gösterilmesi gerekenler İcra ve İflas Kanunu md. 58/2 kapsamında belirlenmiştir. Takip masrafları borçluya ait olmak kaydıyla, takibin başlatıldığı esnada alacaklı tarafından peşin karşılanmaktadır.
İlamlı icra takibi'nin aksine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklı, takibi başlatacağı İcra Müdürlüğü'nü dilediği gibi seçme hakkına sahip değildir. Genel yetki kuralı, borçlunun yerleşim yeri adresidir. Borçlu tüzel kişi ise, ticaret sicil adresinin bulunduğu İcra Müdürlüğü'nde ilamsız icra takibi (Örnek No:49) başlatılabilir. Somut olayın şartlarına göre kanundan kaynaklanan istisnai yetki kurallarının da mevcut olduğunu hatırlatmak isteriz. Aksi halde yetki itirazı ile karşılaşılması söz konusu olmaktadır.
Örnek: Alacaklı Ahmet, borçlu Mehmet’in banka hesabına dekonta borç olarak verilen para ibaresi düşerek 50.000,00 TL ödünç para verdi. Aralarında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmamakla birlikte, ödeme tarihi yine dekont açıklamasında 03.10.2024 olarak belirtilmiştir. Alacaklı belirtilen tarihte ödeme yapılmaması halinde dekonta dayalı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatma hakkına sahiptir. Mehmet’in yerleşim yeri adresi ise Kadıköy, İstanbul. Dolayısıyla alacaklı İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nden icra takibini başlatmalıdır.
B.Takip Aşamaları ve Alacaklı ile Borçluya Tanınan Hukuki İmkanlar Nedir?
1. Takip Talebi ile Ödeme Emri Hazırlanması ve Yasal Adrese Tebligat Yapılması
Takip talebinin yetkili İcra Müdürlüğü’ne ibraz edilmesi ile birlikte İcra Müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlenmektedir. Düzenlenen ödeme emri borçlunun yasal adresine (şahıs ise yerleşim yeri, şirket ise ticaret sicil adresi) tebliğ edilir. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren itiraz veya ödeme için 7 (yedi) günlük süre başlar. 7 (yedi) günlük süre içerisinde borçlu İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesi sunmaz, borcu da ödemez ise icra takibi kesinleşir.
Alacaklı Ahmet, borçlu Mehmet aleyhine 50.000,00 TL alacağının tahsili için İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nden 04.10.2024 tarihi Cuma günü genel haciz yoluyla icra takibi başlattı. Hukuka uygun takip talebine istinaden düzenlenen ödeme emri ve takibe dayanak belge borçlunun yerleşim yeri adresine 11.10.2024 tarihi Cuma günü usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildi. Borçlu 7 günlük sürenin bitim tarihi olan 18.10.2024 tarihi Cuma günü mesai bitimine kadar itiraz dilekçesi sunmadığı gibi, dosya hesabı doğrultusunda İcra Müdürlüğü’ne veya alacaklı hesabına ödeme yapmadı. Bu nedenle alacaklı bu sürenin bitimi ile birlikte İcra Müdürlüğü’nden takibin kesinleştirilmesini talep hakkına sahiptir.
2. İcra Takibi Kesinleşmesi Akabinde Alacaklının Cebri İcra Kapsamında İmkanları
İcra takibi kesinleştikten sonra, UYAP sistemi üzerinden borçlu hakkında haczi kabil menkul ve gayrimenkul malvarlığı araştırması yapılabilir. Borçlunun sorgulamada mevcut aktif malvarlığına haciz şerhi işlenebilir.
Haczi kabil malvarlığına örnek vermek gerekirse; borçlunun SGK kaydı aktif ise çalıştığı iş yerine maaş haciz müzekkeresi yazılması ve net ücretinin ¼’ünün haczedilmesi, taşınmaz kaydı aktif ise Tapu Müdürlüğü’ne haciz müzekkeresi yazılması ve taşınmazın tapu sicil kaydına haciz şerhinin işlenilmesi, araç kaydı mevcut ise EGM sistemine haciz şerhi işlenilmesi, borçlunun alacaklı olduğu icra dosyası mevcut ise bu dosya kaydına haciz şerhi işlenilmesi, borçluya ait tescilli marka bulunması halinde markanın haczi için Türk Patent Enstitüsü’ne (TPE) haciz müzekkeresi yazılması ve markaya haciz şerhi işlenilmesi, borçlunun yerleşim yeri adresi veya iş yeri adresine fiili haciz işlemi gerçekleştirilmesi, fiili haciz işlemine istinaden elektronik veya değerli eşyaların haczedilmesi, vb. şeklinde sıralama yapabiliriz.
Ayrıca borçlunun üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için anılan şahıs ve tüzel kişilere (örn: banka, kripto para borsası ve çalıştığı iş yeri) 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi ve borçlunun söz konusu mevduat veya alacağına haciz şerhi işlenilmesi talep edilebilir. 89/1 haciz ihbarnamesi, gönderildiği tarih itibari ile borçlunun bankada mevcut her türlü mevduat alacağının haczedilmesine sebep olan haciz işlemidir. Şartlar uygun ise, haciz uygulanmasına istinaden borçlunun banka hesabında blokeli paranın İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi talep edilebilir.
Dosyanın haciz işlemlerine rağmen tahsil edilememesi ihtimalinde ise, alacaklı haczedilen menkul ve gayrimenkul malvarlığından dilediğini satışa çıkarma yetkisini haizdir. Bu durumda hacizli malvarlığı açık arttırma yöntemi ile satışa çıkartılacak akabinde satıştan elde edilen satış bedeli düzenlenen sıra cetveli doğrultusunda paylaştırılacaktır.
3. Borçlunun İcra Takibine Yasal Süre İçerisinde İtirazını Sunması Halinde
Yukarıda belirttiğimiz gibi, alacaklı elinde mahkeme kararı, çek, senet ve bono bulunmadan borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatabilir. Ancak borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra takibine itiraz etme hakkı vardır. Borçlunun yasal süresi içerisinde itiraz etmesi halinde, İcra Müdürlüğü tarafından icra takibi durdurulur.
Borçlunun yasal süresi içerisinde icra takibine ve borca itiraz etmesi halinde İcra Müdürlüğü tarafından icra takibi durdurulmaktadır. Dolayısıyla alacaklı icra takibinin devamını sağlamak ve alacağını tahsil edebilmek için elinde mevcut belgeler doğrultusunda Hukuk Mahkemeleri’nde itirazın iptali için dava açmalıdır. Açılan itirazın iptali davasının lehe neticelenmesi akabinde Mahkeme ilamı icra takibine sunulur, icra emri düzenlenir, borçluya tebliğ edilir ve takip işlemlerine devam edilebilir. Her iki tarafın tacir olduğu ve cari hesap ekstresi veya sözleşmesine istinaden başlatılan genel haciz yoluyla icra takibinde itiraz edilmesi akabinde itirazın iptali davası açmadan önce Türk Ticaret Kanunu gereği zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir. Özetle; itiraz sonrasında alacaklı, icra takibi sürecinin devam etmesini sağlamak ve alacağını tahsil edebilmek için gerekli belgelerle birlikte Hukuk Mahkemeleri'nde itirazın iptali için dava açmalıdır.
İcra ve İflas Hukuku, uzmanlık gerektiren detaylı bir hukuk alanıdır. Sürecin doğru bir strateji ile planlanması, hukuka uygun bir şekilde yürütülebilmesi ve hak kaybı yaşamamanız için deneyimli bir avukatla icra takibi başlatılması önem arz etmektedir. 12.11.2024
Bilgilendirme Metni:
Unutulmamalıdır ki; makalemizde mevcut bilgiler yayımlandığı tarih itibari ile genel anlamda hukuk bilgisi içermektedir. Somut olayın gerektirdiği şart, durum ve zamana göre uygulanacak hukuk kuralları ve hukuki yöntem farklılık arz edecektir. Nitekim mevzuat değişikliği de söz konusu olabilir. Bu nedenle hukuki ihtiyacınızın doğru bir şekilde tespit edilebilmesi, bilgilendirme yapılabilmesi ve en faydalı, pratik hukuki yolun seçimi ile sürecin başlatılabilmesi için tarafımız ile iletişime geçmenizi önermekteyiz.
Bizimle iletişime geçin: info@kaletanyolac.com